- Katılım
- Eki 30, 2024
- Mesajlar
- 6
- Beğeni puanı
- 1
- Puan
- 3
Şimdi Kral, bizim köyün Hacı diye bi’ adamı var. Kendisi öküz gibi kuvvetli 
, koca elli 
, gözleri cin gibi bakan 
, ama teknolojiye yabancı bi’ adam. Hani var ya, öyle telefon deyince ancak aç kapa bilir 
, bi’ de arama yapar o kadar. Neyse efendim, bi’ gün kahvede çayını içiyo 
, kulağına “kripto” diye bi laf çalınmış. 
Hemen yan masadaki gençlere yanaşmış:
“Ula evlatlar bu kripto neme bi’ şey? Anlatıverin hele şu Hacı Dayı’nıza!”
Gençler başlamış anlatmaya. Yok efendim, internetten alınır, satılır, bi’ anda fiyatı yükselir
, düşer 
falan. Hacı’nın gözler bi parlamış 
, “Eee, hayırdır la, koyunu satar gibi mal mı satıyonuz internetten? 
Allah Allah!” demiş. 
Bu iş, Hacı’nın aklına bir kere girmiş ya, bi bırakır mı?
Köye dönünce oğluna demiş ki: “Oğlum, bana bi’ şu internetten kripto miripto alın bakem 
. Hele de öyle bi’ şey ki, koyduğumun üstüne koysun, bize de bi hayır etsin.” 
Oğlan bakmış, demiş ki, “Baba, Bitcoin var mesela, en büyüğü bu.”
Hacı da “Tamam oğlum, hadi ondan alıver bakalım, bi’ bakalım nasıl bi işmiş,” deyip bi miktar para vermiş oğlana. Zaten köyde malı-mülkü olan bi’ Hacı var
. Neyse efendim, Hacı baştan bi miktar koymuş kriptoya, ama bi beklenti yok, unutmuş gitmiş. 
Bi gün, oğlan gelip Hacı’ya, “Baba, o aldığımız kripto uçtu gidiyo, valla!” demiş.
Hacı bi’ şaşırmış, “Ula oğlum, bu işler böyle miydi? Ne ediyoz o zaman, satak mı, tutak mı?” 
Hacı, iyice kriptocular gibi olmuş
, sabah akşam telefonla fiyatlara bakıyo 
, kafada hep “Düşerse bi daha alayım mı, çıksa mı bekliyem mi?” Hani öyle ciddi bi merak başlamış ki, köyün kahvesinde Hacı'dan başka kimse kriptodan anlamıyo 
ama Hacı ne desin, “Bak hele, kripto işleri sabır işidir. Bugün girersin, yarın ne olur bilinmez 
. Akıllı olmak lazım, aç gözlülük etmeycen!” 
Şimdi bakıyosun, Hacı köyün içinde böyle bildiğin kripto profesörü gibi olmuş
. Soruyolar, “Hacı, ne etti bizim kripto, işin sonu nere varır?” 
Hacı diyo ki, “Hadi bakalım, nasip artık, hele bi bismillah, görelim Allah büyüktür.” 
İşte böyle Kral, Hacı’nın köyden kriptoya açılan macerası!
, koca elli , gözleri cin gibi bakan , ama teknolojiye yabancı bi’ adam. Hani var ya, öyle telefon deyince ancak aç kapa bilir , bi’ de arama yapar o kadar. Neyse efendim, bi’ gün kahvede çayını içiyo , kulağına “kripto” diye bi laf çalınmış. Hemen yan masadaki gençlere yanaşmış:
“Ula evlatlar bu kripto neme bi’ şey? Anlatıverin hele şu Hacı Dayı’nıza!”
Gençler başlamış anlatmaya. Yok efendim, internetten alınır, satılır, bi’ anda fiyatı yükselir
, düşer falan. Hacı’nın gözler bi parlamış , “Eee, hayırdır la, koyunu satar gibi mal mı satıyonuz internetten? Allah Allah!” demiş. Bu iş, Hacı’nın aklına bir kere girmiş ya, bi bırakır mı?
Köye dönünce oğluna demiş ki: “Oğlum, bana bi’ şu internetten kripto miripto alın bakem . Hele de öyle bi’ şey ki, koyduğumun üstüne koysun, bize de bi hayır etsin.” Oğlan bakmış, demiş ki, “Baba, Bitcoin var mesela, en büyüğü bu.”
Hacı da “Tamam oğlum, hadi ondan alıver bakalım, bi’ bakalım nasıl bi işmiş,” deyip bi miktar para vermiş oğlana. Zaten köyde malı-mülkü olan bi’ Hacı var
. Neyse efendim, Hacı baştan bi miktar koymuş kriptoya, ama bi beklenti yok, unutmuş gitmiş. Bi gün, oğlan gelip Hacı’ya, “Baba, o aldığımız kripto uçtu gidiyo, valla!” demiş.
Hacı bi’ şaşırmış, “Ula oğlum, bu işler böyle miydi? Ne ediyoz o zaman, satak mı, tutak mı?” Hacı, iyice kriptocular gibi olmuş
, sabah akşam telefonla fiyatlara bakıyo , kafada hep “Düşerse bi daha alayım mı, çıksa mı bekliyem mi?” Hani öyle ciddi bi merak başlamış ki, köyün kahvesinde Hacı'dan başka kimse kriptodan anlamıyo ama Hacı ne desin, “Bak hele, kripto işleri sabır işidir. Bugün girersin, yarın ne olur bilinmez . Akıllı olmak lazım, aç gözlülük etmeycen!” Şimdi bakıyosun, Hacı köyün içinde böyle bildiğin kripto profesörü gibi olmuş
. Soruyolar, “Hacı, ne etti bizim kripto, işin sonu nere varır?” Hacı diyo ki, “Hadi bakalım, nasip artık, hele bi bismillah, görelim Allah büyüktür.” İşte böyle Kral, Hacı’nın köyden kriptoya açılan macerası!
