- Katılım
- Eki 30, 2024
- Mesajlar
- 6
- Beğeni puanı
- 1
- Puan
- 3
Savaş, işinden kazandığıyla yetinen, hayatın koşturmacası içinde kaybolmuş biriydi. Mahallede herkes onu dürüstlüğüyle bilirdi ama bir eksikliği vardı: Teknolojiye pek yakın değildi. Çevresinde sık sık kripto parayla alakalı konuşmalar duyuyordu. Arkadaşları arada sırada kriptodan bahsederken, Savaş genellikle lafa karışmazdı, çünkü konudan anlamadığını biliyordu. Bir gün, içindeki merak dayanılmaz hale geldi: “Bu iş bu kadar dillenmişken, denemek lazım belki de,” diye düşündü.
Tabii bu deneme fikri kolay değildi. İlk zorluk, cüzdan açmak ve biraz coin almak oldu. Bir gün internetten araştırıp “kripto cüzdanı” denen şeyi indirdi. İlk başta anlamak kolay olmadı, derin bir iç çekişle “Ulan, ne ara teknoloji bu kadar ilerledi de ben yetişemedim!” diye mırıldandı. Ama azmetti. Neyse ki işin bu kısmını çözdü ve biraz birikimini bu cüzdana yatırmayı başardı.
Savaş, parayı yatırınca işin burada biteceğini sandı; ama meğer asıl macera şimdi başlıyormuş! İlk gün, yatırdığı miktarın biraz arttığını görünce içi kıpır kıpır etti. "Aha!" dedi, "Bu iş demek ki gerçekten böyle işliyor!" Ancak, ertesi gün baktığında tam tersi olmuştu. Paranoyakça telefonuna bakmaya, sürekli güncellemeleri kontrol etmeye başladı. Geceleri gözüne uyku girmiyor, "Acaba şu an ne oldu?" diye yatağında dönüp duruyordu.
Günler böyle geçerken, Savaş kendini gitgide daha derin bir sorgulama içinde buldu: "Bu iş hakikaten öyle anlatıldığı kadar kolay değilmiş." Zamanla kriptonun sabır işi olduğunu, sabah uyanıp kâr beklemenin yanıltıcı olduğunu anladı. Bir süre sonra, eski heyecan yerini temkinli bir bekleyişe bıraktı. İşin sırrının “bugün kazanayım yarın zengin olayım” olmadığını çözmeye başlamıştı.
Aylar geçti, Savaş artık sabretmeyi öğrendi. Kripto dünyasında kazanmanın değil, bekleyebilmenin asıl kazanç olduğunu kavradı. Bu deneyim onu adeta değiştirip, sabırla hareket etmenin ve plansız adım atmamanın ne kadar kıymetli olduğunu gösterdi.
Savaş şimdi arada bir kahvede arkadaşlarına hikayesini anlatıyor, onlar da hayretle dinliyor. Hani kendisi bu işten öyle büyük bir servet yapmadı belki ama, kazandığı tecrübe servet değerindeydi. Arkadaşlarına sakince şöyle diyor: “Bakın, kripto işine girerseniz şunu bilin; burada para kazanmanın ötesinde, sabrı, beklemeyi ve sakin kalmayı öğreniyorsunuz.”
Biraz gülerek ekliyor: “Yani kriptodan milyoner çıkmadım ama bu işte sabrım bir milyon dolara bedel oldu!”
Tabii bu deneme fikri kolay değildi. İlk zorluk, cüzdan açmak ve biraz coin almak oldu. Bir gün internetten araştırıp “kripto cüzdanı” denen şeyi indirdi. İlk başta anlamak kolay olmadı, derin bir iç çekişle “Ulan, ne ara teknoloji bu kadar ilerledi de ben yetişemedim!” diye mırıldandı. Ama azmetti. Neyse ki işin bu kısmını çözdü ve biraz birikimini bu cüzdana yatırmayı başardı.
Savaş, parayı yatırınca işin burada biteceğini sandı; ama meğer asıl macera şimdi başlıyormuş! İlk gün, yatırdığı miktarın biraz arttığını görünce içi kıpır kıpır etti. "Aha!" dedi, "Bu iş demek ki gerçekten böyle işliyor!" Ancak, ertesi gün baktığında tam tersi olmuştu. Paranoyakça telefonuna bakmaya, sürekli güncellemeleri kontrol etmeye başladı. Geceleri gözüne uyku girmiyor, "Acaba şu an ne oldu?" diye yatağında dönüp duruyordu.
Günler böyle geçerken, Savaş kendini gitgide daha derin bir sorgulama içinde buldu: "Bu iş hakikaten öyle anlatıldığı kadar kolay değilmiş." Zamanla kriptonun sabır işi olduğunu, sabah uyanıp kâr beklemenin yanıltıcı olduğunu anladı. Bir süre sonra, eski heyecan yerini temkinli bir bekleyişe bıraktı. İşin sırrının “bugün kazanayım yarın zengin olayım” olmadığını çözmeye başlamıştı.
Aylar geçti, Savaş artık sabretmeyi öğrendi. Kripto dünyasında kazanmanın değil, bekleyebilmenin asıl kazanç olduğunu kavradı. Bu deneyim onu adeta değiştirip, sabırla hareket etmenin ve plansız adım atmamanın ne kadar kıymetli olduğunu gösterdi.
Savaş şimdi arada bir kahvede arkadaşlarına hikayesini anlatıyor, onlar da hayretle dinliyor. Hani kendisi bu işten öyle büyük bir servet yapmadı belki ama, kazandığı tecrübe servet değerindeydi. Arkadaşlarına sakince şöyle diyor: “Bakın, kripto işine girerseniz şunu bilin; burada para kazanmanın ötesinde, sabrı, beklemeyi ve sakin kalmayı öğreniyorsunuz.”
Biraz gülerek ekliyor: “Yani kriptodan milyoner çıkmadım ama bu işte sabrım bir milyon dolara bedel oldu!”
